Fizikli ve diri, gayet iyi kapanan, dizilişte 6 kişiyle savunma yapan bir takımın gol bulma gibi bir derdi yoktur. Gol mü istiyor? 1. seçenek: kontra kovalamak. 2. seçenek: Rakibin hata yapmasını beklemek. 1. sini engelleyebilmek gayet mümkün. Gole kadar olan 10-11 dakikalık bölüm içerisinde Gökhan kestiği 2 3 hızlı top çok çok az kontraya dair önlem alınmış gibi hissettirmedi değil. Bu zaman aralığında da ayrıca umut vaat eden bir oyun yoktu diyemeyiz. Bundan sonra gideceği takımlara ''Ya ayakları iyi falan ama sezonda 4 tane falan hatalı gol yedirir.'' uyarısı yapılmalı ki Ali Ece bundan bahsetmişti. Bu oyuncunun Fenerbahçe'ye 8 puan borcu var ki bu puanı tabloya eklediğimizde ne kadar kritik olduğunu görüyoruz. Serdar arkadayken Fenerbahçe'nin böyle dertleri olmuyor. Gol belki ikinci üçüncü planı olan defansif bir Ersun Yanal takımı golü bulunca zaten puan alacağını hissetmiştir.
Golden sonra hakemlerin veremediği net penaltı ''ulan Fener bugün ne şanslı'' dedirtmiş olabilir. Ancak bence sezonun en Fenerbahçe için en şanssız maçıydı. Mesut, Direk, Cisse pozisyonları bunu kanıtlıyor. AMA oyuna müdahale etmekte inatla geç kalmaya devam eden, radikal ve cesur davranamayan Erol Bulut Tisserand' dan daha suçlu. Değişiklik 2. yarı da yapılmak zorunda mı? Mesut'ta neden bu kadar ısrar ediliyor? Pelkas 10 numara pozisyonuna göre kanatta ne kadar verimli? Thiam nerde? Daha fazla soru sorulur. Cevapları da takımın problemlerini çözer? Bu sene çözer mi? Bilemiyorum zor
Pelkasın penaltı pozisyonu diz darbesi, ayağa basma ve elle müdahale anlarının bir potporisi. Hangisi önce ona bakılırsa Veysel'in dizi ilk temas. Bu yüzden çalabilirdi. Yüzde 51 penaltı diyorum
Yorumlar
Yorum Gönder